Bu haftasonu, Feriköy'de bulanan antikacılar pazarına gittik. Doğruyu söylemek gerekirse benim ne antikaya ne de ikinci el eşyalara ilgim yoktur. Antika olsa dahi , bir önceki sahibini bilmediğim bir eşyayı kullanmayı sevmiyorum. Kafamda bir sürü soru dolaşmaya başlıyor. Acaba bir önceki sahibi mutlu bir insanmıydı, bu eşyayı isteyerek mi satmıştı yoksa satmak zorunda mı kalmıştı vs vs. Galiba biraz takıntılı bir insanım:))
Madem bu kadar takıntılısın, orada ne işin vardı diyebilirsiniz. Ben ne kadar sevmiyorsam, erkek arkadaşımda bir o kadar bayılıyor:)) Dolasıyla arada böyle yerlere gidip ne var ne yok kurcalıyoruz. Bu seferki gidişimde fotoğraf da çekip bloğumda paylaşmaya karar verdim, umarım beğenirsiniz ;)
Top /Üst: Ipekyol
Pants: Zara
Babette /Babet: Steve Madden
Bu kadar fotoraf makinasını birada hiç görmemiştim, tarihte yolculuk yapmak gibi birşey oldu.
Doğru söze ne denir? :)
İkinci el pazarlarından alabileceğim şeylerden biri bu eski paralar, neden bilmiyorum ama çok seviyorum.
Mühür yüzükleri, ne kadar da büyükler!!
Yüzüğün ne kadar büyük olduğunu görmek için parmağıma taktım, neredeyse tüm parmağımı kaplıyordu:)
Pazarda gördüğüm bu teyzenin iddialı kıyafeti ve takıları gözümden kaçacak gibi değildi:)
Bu Miu Miu gerçekmiydi değilmiydi, bilemiyorum ama size şu kadarını söyleyeyim; çantanın içininde dahil gerçek at derisi olduğuna eminim. Üstelik fiyatı da sadece 100TLdı. İkinci el takıntım yüzünden almadım, tezgahın yanından 2 dk. sonra tekrar geçtiğimde gördümki çanta çoktan satılmıştı:))
Karnı acıkana el yapımı gözlemeler;)
Gerçek olduğunu hiç düşünmediğim Prada Baroque gözlükler ise 40TLya satılıyordu. Bunlar ikinci el olmamasına rağmen taklit ürün kullanmaya karşı olduğum için bunlardan da almadım:)) Uzun lafın kısası koca pazardan çöp dahi almadan elim boş çıktım :))