28 Ağustos 2017 Pazartesi

REJİM VE SPOR YAPMADAN NASIL KİLO VERDİM?


Hamilelik öncesi 34 - 36 beden olan ben, doğumdan sonra 38 beden de kalmış bir türlü aşağıda inememiştim. Hatta hamilelik öncesi giydiğim hiç bir pantolonun içerisine giremiyordum. Hayatımın hiç bir döneminde rejim yapmamış bir insan olarak rejim yapmak zor geliyor. Spora ise vakit bulamıyordum.

Peki ben rejim ve spor yapmadan nasıl kilo verdim. Şimdi size onu anlatacağım.


Not: Hamilelik öncesi fotoğrafım

Her şey bahar ayında alerji olmamla başladı... Mevsimsel alerji nedeniyle, eczaneye gidip ilaç kullanmak istemediğimi bana bitkisel takviye edici bir tablet / şurup vs bir şey önermesini istediğimde eczacı bana Çörek Otu yağı vererek sabah akşam kullanmamı önerdi. Bir çoğunuzun bildiği gibi Çörek otu yağı çok şifalı ve bir çok hastalığa derman olduğu söylenen  mucizevi bir bitki. Bunun bilinciyle eczacının tavsiyesine uydum ve çörek otu yağını sabah akşam kullanmaya başladım.

Alerjim için çörek otu yağını kullanmaya devam ederken artık canımın eskisi kadar tatlı çekmediğini ve iştahımın kesildiğini fark ettim. Arştırdığımda, sabahları aç karnına içilen çörek otu yağının insülin direncini düzenlediği ve bu nedenle kilo vermeye yardımcı olduğunu öğrendim.

Yaklaşık 2 ay boyunca her sabah karnına (bu çok önemli) ve akşam yatmadan önce 1 tatlı kaşığı çörek otu yağı kullandığımda iştahım eskisine göre azaldı, porsiyonlarım küçüldü ve her yemek sonrası aklımı çelen tatlı krizlerim son buldu. Buna bağlı olarak da 2 aydan kısa bir sürede bir türlü veremediğim doğum kilolarımı verdim ve tekrar eski pantolonlarımın içine girmeye başladım.


Not: Doğum sonraki kilo vermiş halim

Bu süreçte, yaptığım ve işe yarayan bir diğer şey ise, sabah kalkar kalkmaz kahvaltı yeme alışkanlığımı bırakmak oldu. Sabah kalktığım hemen bir bardak su içiyorum ve yaklaşık 1 - 1.5 saat sonra kahvaltımı yapıyorum. Bunun sebebi ise, hem metabolizmamın kahvaltı öncesi çalışmaya başlamasını sağlamak hem de su ile sistemi arındırmak. Sonrasında ise mutlaka doyurucu bir kahvaltı yapıyorum.

İşte benim kilo verme serüvenim böyle oldu. Umarım yukarıda anlatmış olduğu 2 minik tüyo sizin de hayatınızı kolaylaştırır ve sağlıklı şekilde kilo vermenizi destekler ;)

24 Ağustos 2017 Perşembe

Hem Serinleyin, Hem de Enerji Tasarrufu Yapın

Eğer bu sıcak havalarda vantilatör ile serinlemeye çalışıyorsanız baştan söyleyeyim: Boşuna uğraşıyorsunuz. Sıcak havayı bir noktadan diğerine taşımak, serinlemenizi sağlamıyor ve vantilatörler de tam olarak bu şekilde çalışıyor. Gelin gerçekçi olalım: Hava sıcaklığının zaman zaman 40 dereceyi aştığı bu aylarda, serinlemek için klima dışında bir seçeneğiniz yok. Ancak klima satın almak o kadar kolay bir iş değil: Hem enerji tasarruflu, hem uzun ömürlü ve hem de yaygın bir servis ağına sahip olmalı. Servis ağı özellikle önemli, yoksa hem montaj, hem de bakım için epey bir beklemek zorunda kalıyorsunuz! Piyasadaki klima modellerine bakın: Tüm bu özelliklere sahip olanların sayısının çok az olduğunu, onların da fiyatlarının neredeyse bir servet düzeyine yaklaştığını göreceksiniz. Neyse ki Uğur Soğutma’ya ait UIS 18 klima modeli, her bakımdan mükemmel bir seçenek olmayı başarıyor.
UIS 18’in bu denli iyi bir seçenek olmasının ilk nedeni, enerji tasarrufu. Hem A++ enerji sınıfına giren ve hem de inverter teknolojisini kullanan klima modellerinin sayısı oldukça azdır. UIS 18 ise, bu teknolojileri bütçeyi zorlamayacak fiyatlar ile sunuyor. Inverter teknolojisi sadece enerji tasarrufu değil, kullanım ömrünü de uzatıyor. Zira klima kompresörü, bu sayede yalnızca gerektiği zaman çalışıyor. Yenilikçi teknolojilerin kullanılması sayesinde, UIS 18 bekleme modundayken yalnızca 1W elektrik harcıyor. Bu inanılmaz bir oran, zira neredeyse %80 oranında bir enerji tasarrufu yaptığınız anlamına geliyor.
Yenilikçi teknolojiler sadece inverter sistemi ile sınırlı değil: Akıllı soğuk hava üfleme özelliği, ortam sıcaklığını yavaş ve doğal bir şekilde istenen dereceye getiriyor. Follow Me özelliği, kumandanın bulunduğu bölgeye göre ısıtma ve soğutma yapabilmesin sağlıyor. İyonizer ve bio-filtre özellikleri sayesinde de, sadece serin değil, temiz bir havaya sahip olabiliyorsunuz. Elektrik kesintilerini de dert etmeyin: UIS 18, enerji geldiğinde otomatik yeniden başlama özelliği sayesinde size iş düşmeden her şeyi otomatik olarak hallediyor. Farklı BTU seçenekleri mevcut olduğu için, size en uygun olan modeli Uğur Soğutma yetkili servisleri aracılığı ile tespit etmenizi tavsiye ederim. Daha sonra, https://satis.ugur.com.tr adresinden uygun fiyatlar ve 12 taksit avantajıyla siparişinizi hemen verebilirsiniz.
                                     
Bir boomads advertorial içeriğidir.

20 Temmuz 2017 Perşembe

Çok Para Harcamadan Nasıl Zengin Görünülür?


Postun başlığı çok enteresan değil mi? Geçenlerde Youtuba'da dolanırken yabancı vloggerların bu başlık altında tavsiyeler verdiğini gördüm, bir kaç tanesini izledim gerçekten işe yarar öneriler vardı. Mesela mavi, kırmızı gibi canlı renkler yerine beyaz, krem gibi natürel renkler giymenin veya yuvarlak burunlu ayakkabılar yerine sivri burunlu ayakkabılar tercih etmek gibi... Bu tavsiyeler işe yarar mı bilmiyorum ama bildiğim tek bir şey var o da eğer doğru parçaları bulursanız çok para harcamadan çok şık olabileceğiniz.

Üzerimde gördüğünüz, modeli ve kumaş kalitesi çok başarılı olan elbiseyi yurtdışındaki bir siteden yalnızca 30$'a aldım!! Arkadaşımın kınası için aldığım elbiseyi her gören çok beğendi, ne kadara aldığımı duyunca da şok oldu. Siz de böyle parçalarla çok para harcamadan şık görünebilirsiniz ;)






13 Temmuz 2017 Perşembe

Corrector ve Concealer nedir? Favori Corrector um hangisi?


Bu yazıda size bazı MUA'ların dahi karıştırdığı veya hiç bilmedikleri bir konudan bahsedeceğim. Öncelikle kapatıcı (concealer) ve düzeltici (corrector) nedir? biraz onlardan bahsedeceğim ve en sonunda da gözaltı kapatıcısı ve göz altı düzenleyecisi arasındaki farklara değineceğim. 


Concealer, yani tükçe karşılığı kapatıcı, cilt kusurlarını fiziksel olarak yani üzerini kaplayarak kapatır. doğru kapatıcıyı seçtiğiniz takdirde bir çok hafif veya orta dereceli cilt kusurunu gizleyecektir. Ancak, yoğun göz altı morluğu gibi ciddi bir sıkıntı varsa en iyi kapatıcıyı da alsanız etki etmeyecektir.


Corrector : İşte tam bu noktada devreye correctorlar yani düzenleyiciler giriyor. Corrector'lar cilt eşitsizliklerini renk ile gizlemeyi hedefler. Yani cilt kusurunuzun kontrast rengini o bölgeye sürerek nötrlemenizi sağlar. Örneğin mor göz altlarınızı morun kontrast rengi olan sarı /turuncu renkli bir corrector ile nötrleyebilirsiniz veya kırmızı bir sivilceyi kırmızının kontratı olan yeşil bir corrector ile nötrleyebilirsiniz. Kusursuz bir makyaj için en doğrusu, corrector ile nötrlenen bölgeye concealor yani kapatıcı sürmenizdir. Düzenleyici sürülmeden kapatıcı sürülen bölge alttan kendini göstemeye devam edecektir.

Piyasada satılan ürünlerin çoğu sadece kapatıcı özelliğine sahip olan ürünler. Corretor özelliği ise çok az üründe oluyor. Ben geçenlerde, NYX'ın hem kapatıcı hem düzenleyici ürününü aldım. genel olarak memnun kaldım. hem çok ince bir yapıya sahip hem de güzel kapatıyor. Ancak, kalıcı etki istiyorsanız üzerine concealer uygulamanız gerekecektir.

8 Haziran 2017 Perşembe

MICROBLADING (Kıl Tekniği) 3D İLE KAŞ KALINLAŞTIRMA DENEYİM


İntagramdan takip edenler biliyordur. Bir süre önce kaşlarımı microblading kıl tekniği uygulaması ile yarı kalıcı olarak kalınlaştırdım ve boşluklarını doldurttum. Microblading uygulamasını yaptırmadan önce, acıyor mu? kalıcılığı ne kadar sürer? fiyatı nedir? gibi bir çok soru olduğu için bayağı araştırıp gittim. Siz de microblading veya başkası yüzünüze ne yaptırırsanız yaptırın çok iyi araştırın.

Bu yazımda, reklam içermemesi için yaptırdığım yerin ismini vermeden microblading maceramı sizlerle paylaşacağım. merak eden olursa, özelde cevaplayabilirim ;)

Microblading tekniğinde ilk adım, uyuşturma. Resimde gördüğünüz gibi kaşlarıma bir krem sürüldü ve uyuşması için beklendi. Normalde yarım saat beklemeniz yeterli oluyormuş ama bana uygulamayı yapacak olan kişi randevu saatinden 1 saat daha geç gelince krem 1 saatten fazla bekledi ama yine de o bölge uyuşmadı. Şöyle ki bırakın uygulama anındaki acıyı kaşlarım alınırken dahi hissettim :(


İkinci aşamada, microblading uzmanı ile birlikte yüzünüze yakışacak kaş modeline karar veriyorsunuz. Bunu yaparken benim tek rica doğal olmasıydı ve o konuda çok şanslıyım ki yaptırdığım yer tam istediğim gibi şekil verdi.


Gelelim üçüncü aşamaya ve microblading yaptırırken acı hissediyor musun? sorusunun cevabını bulmaya... Microblading uygulamasında, ucunda çoklu iğneler bulunan özel bir bıçak yardımı ile kaşlarınız kıl gibi çizilip bitkisel boyalar deri altına zerk ediliyor. Her ne kadar bir çok yazıda acısız bir yöntem olduğu söylense de ben hem ağrı hem de yanma hissettim, hatta gözlerimden yaş bile geldi. Gerçi benim ağrı eşiğim çok düşük olduğu için normalden biraz fazla acı hissetmiş olabilirim bilmiyorum :)

Bu arada gözünüzü korkutmak istemem ama madem objektif yazı hazırlıyorum, bunu da söylemek zorundayım. Kesilen yerlerde hafif hafif kanamalarda oluyor. Uygulamanın hemen bitiminde kanamada duruyor.


Dördüncü aşamada, kaşlarınıza komple boya sürülüyor ve yaklaşık yarım saat beklendikten sonra temizleniyor. 

Yukarıda paylaştığım fotoğraf uygulamanın ilk yapıldığı güne ait ve sürülen boyanın kalıntıları üzerinde olduğu için tam olarak doğal değil. 1 hafta içerisinde hem boya çıkıyor hem de meydana gelen kabuklanma dökülüyor daha doğal bir görünüme kavuşuyorsunuz.

Microblading 3D yarı kalıcı kıl tekniği yaptıracaklara tavsiyem, özel bir gün için yaptırıyorsanız, uygulamayı en az 10 gün öncesinden yaptırmanız.  Yarı kalıcı dövme yaptırıp ertesi gün mükemmel kaşlara sahip olacağınızı söyleyenlere de asla inanmamanız! 

Genel olarak, Microblading 3D kıl tekniği uygulaması hakkında şunu söyleyebilirim. Eskiye göre daha düzgün, dolgun ve biçimli kaşlara sahip oldum. Ayrıca, 10 gün sonunda o kadar doğallaştı ki kimse farkına bile varmadı. O yüzden iyi yaptırmışım diyorum. Şimdi sırada kaş arama botox yaptırmak var. Önerisi olanları bekliyorum :))