Dünya genelinde kendi sektöründe lider olan markaların
uyguladıkları politikalar aslında rakip markalara da öncülük yapabiliyor.
Bunlardan biri de Yves Rocher oldu. 1959 yılında Fransa’da, markaya adını veren
kimyager Yves Rocher tarafından kurulan ve tüm dünyada en çok tercih edilen
markalardan biri olan Yves Rocher doğaya saygı çerçevesinde pek çok yeniliğe
imza attı.
Markanın doğaya saygı çerçevesinde kullandığı kağıtların %
96’sı sürdürülebilir ormanlardan elde ediliyor. Ormanlık alanların her geçen güz
azaldığı dünyada tek bir marka tarafından uygulanan bu prensip dahi ekolojik
sistemde büyük önem taşıyor. Yves Rocher son yıllarda kullandığı ambalajları da
değiştirdi. Artık ekotip kullanımına geçti ve bu sayede 62 ton plastik
tasarrufu sağlamayı da başardı. Yine ekolojik sistem düşünüldüğünde plastik
kullanımının azalmasının ne denli mühim olduğu da anlaşılıyor.
Yves Rocher
50’den Fazla Bitkisel Formül Geliştirdi
Yves Rocher Vakfı 2020 yılına dek 100 milyon ağaç dikme
hedefine sahip ve bu yolda hızla ilerliyor. Elbette doğaya saygı, markanın
üretimlerinde de kendini belli ediyor. Örneğin marka Fransa’da 55 hektarlık bir
alanda organik tarım yöntemiyle bitki yetiştiriyor ve ürünlerinde kullandığı
bitkileri de buradan temin ediyor. Üretimlerinde kimyasaldan ziyade bitkisel formüllere ağırlık
veriyor olması da artık kozmetik sektöründe yaygın bir şekilde biliniyor.
Geri dönüşümü yapılabilen malzemeler kullanarak
kozmetik sektöründe yüzlerce markaya da örnek olan Yves Rocher aslında
kurulduğu yıldan bu yana bitkisel içeriklere ağırlık verme yönünde araştırma ve
geliştirme çalışmalarına imza atıyor. Şimdiye dek 50’den fazla formül
geliştirerek patentini alan markanın tüm ürünlerinde aktif bileşenler bitkiler
oluyor.
Avrupa Birliği Çevreyi Koruma Standartları’na uygun
üretim yapan marka hayvansal içeriklerin kullanımını reddetmesiyle de örnek bir
prensip sergiliyor. Aynı zamanda markanın üretimlerinde GDO’lu bitkileri
kullanmıyor olması da dikkatlerden kaçmıyor. Her ne kadar çok etkili olsa da
marka, türü tükenen bitkileri de ürünlerinde kullanmıyor. Yüksek performanslı
ürünlerin güvenilir olması da organik tarımla yetiştirilen bitkilere öncelik
vermesinden kaynaklanıyor. Markanın bitkiler üzerindeki çalışmalarını özel
laboratuvarında aktif bir şekilde sürdürdüğü de bilinir.